Pages

Sunday, February 15, 2015

Çatana'da Sevgililer Günü

14 şubat... Bizim için daha çok ticari bir gün. Benim için de pek anlamı yok. Bu cumartesi akşamı için de plan yapmış olmamızın tek sebebi ise uzun zamandır Murat ve Rana ile ortak birşey yapabileceğimiz tek cumartesi olması. Zaten sevgililer günü değil de Efe'nin gelecek doğumgününü  kutlama günü oldu bizim için. 

Son dakkada balıkçı Kahraman programımızı iptal edince, tabiki açıkta kaldık. Bir türlü ne yapacağımıza, nereye gideceğimize karar veremedik. Kireçburnunda Set Balık'a karar verdik ama tabiki yerleri yoktu. İlla rakı balık olacak ama... Ne zamandır bunun hayalini kuruyorlar...

Zaten çocuklar okuldan çıkıp gelecek, karşıya geçmek zor olur diye bu tarafta biryer düşünürken aklıma Çatana geldi. 12 yaşımdan beri Caddebostan'da oturuyoruz ama bir kez gitmedim oraya, oysa yıllardır önünden geçerim. Tripadvisor'dan yorumları da okudum. Geriye kaldı rezervasyon...

Neredeyse dolu olmalarına rağmen bize bir masa ayarlayabileceklerini söylediler, ve yerimizi ayırttım. Sigara içilen ve içilmeyen bölümler ayrı, bilginiz olsun. Yorumlardan birinde adamın teki içerde sigara içilebildiğini yazmış ama yalan, yok öyle birşey.

Akşam 8'de gittiğimizde içerisi fulldü. Bizi uzunca bir masanın orta yerine aldılar ama sağımız ve solumuzdaki misafirlerden aralardaki geniş yeşillikli saksılarla ayrıldığımızdan, yan yana oturuyor gibi hissetmedik.






İlk başta getirdikleri sarımsaklı ekmek mükemmeldi. Veya çok açtım ondan öyle geldi, ama yok yok.... Çok güzeldi. Mısır ekmeği ise fena değil ama Tuzla Balık'taki kadar lezzetli değildi. Murat'la Efe 35'lik rakı aldı, ve mezelerle başladık. Levrek marin, lakerda, patlıcan salata, beyaz peynir, atom, ege otları... Sonra da ara sıcaklar; kalamar tava, tereyağında karides, balık köftesi ve karidese sarılı, üstünde kaşarla fırınlanmış levrek roll. Buna levrek roll demek benim fikrim, adını bilmiyorum ama şahane birşey. Mutlaka yiyin.




Porsiyonları baya büyük, o yüzden balık yiyemeden doyduk. Ama tatlıya yer ayırdık. Güveçte sıcak helva harika, şekeri kıvamı çok iyi ayarlanmış. Sufle ve volkanik söyledik. Sufleden ben yemedim ama Rana bitirdiğine göre güzeldi. Malesef volkanik için aynısını söyleyemeyeceğim, ama zaten efe mum üfleyebilsin diye söylemiştik, ve Efe çok severek hepsini yedi.

Bizimkiler sigara içmeye çıktıklarında mekanın sahibi ile de tanışmışlar. 3. Sigara molasından sonra Hasan Abi olarak hitap ettikleri mekan sahibi, zamanında burda komilik yapıyormuş. Düşünün nerden nereyeee.

Hesap geldiğinde acaba Hasan Abi mi bizimkilere bir güzellik yaptı yoksa garson yazmayı mı unuttu bilmiyoruz ama ne efenin içtiği birayı ne muratın sonradan söylediği duble rakıyı, ne yediğimiz 3 tatlıyı ne içtiğimiz çayları... Hepsini ikram etmişler. Kısaca içtikleri ufak şişe rakı ve saydığım yemeklere toplam 350tl hesap ödedik!!! Üstüne bir de rana'yla bana günün anlam ve önemine binaen kutu içinde özenle hazırlanmış birer gül verince, mekana aşık olduk! Bu arada tatlılar 10'ar tl civarı... Yani herşeyi hesaba dahil etmiş olsalar bile fiyatları gayet makul ve yiyecekler çok lezzetli. Ama tabiki bu özel muamele sayesinde mekanın değeri gözümüzde bin kat arttı. 






4 saat rahat rahat oturduk. Garsonumuz Cihan cehennem gibi kalabalığa rağmen yine de güleryüzünü eksik etmedi, ve biraz gecikmeli de olsa her istediğimizi getirdi. Biz Çatana'yı çok sevdik. Çok da güzel bir sevgililer günü ve erken doğumgünü kutlaması geçirdik. Dönüşte de evimize 5dk'da gittik :)

No comments:

Post a Comment