10 Eylül 2013
Sokakta yine kıyamet kopuyor… Ahmet Atakan
ODTÜ olaylarına destek verirken Hatay’da öldürüldü dün. .. İnsanlar sinirli, insanlar öfkeli… yine
herkes sokaklarda, yine heryer gaz bombası, yine polis müdahalesi. 31 Mayıs
akşamına geri dönmüş gibi hissediyorum kendimi. Korkuyorum, üzülüyorum,
geleceğim için, ülkemin geleceği için endişe ediyorum. B planları dönüyor
kafamda, çekip gitsem, nereye hangi ülkeye gidebilirim? Gitmek istemiyorum ki
ben… 3 sene Almanya’da yaşamak yetti bana… Ülkemi, havasını, suyunu, ailemi
dostlarımı seviyorum. Bırakmak, gittiğim yerde bir “yabancı” gibi hissetmek
istemiyorum artık.
Sadece biraz huzur istiyorum, tek istediğim
bu. Rahatlamak için en iyi çözüm mutfakta biraz zaman geçirmek, belki biraz
çamaşır yıkayıp temizlik yapmak. Ben bu akşam hepsinden biraz yaptım.
İşten eve gelir gelmez, köri soslu tavuğu
hazırlarken, bir yandan mayaları suya attım, 15dk bekleyip yaşayıp
yaşamadıklarını kontrol ettim. Ve hemen biraz hamur mayaladım! Çocukluğumdan
beri çok severim hamurlarla oynamayı, onlarla şekiller yapıp hayaller kurmayı.
Elime değdiğindeki o yumuşaklık beni hep çok mutlu etmiştir. İşte belki de bu
nedenle, biraz mutluluk için, işten eve koşa koşa gelip hamur mayaladım. Sonra
kabarsın diye temiz bir kaseye alıp üstünü kapattım. Arada bir gelip baktım, kabarıyor mu diye,
hacim artışını gördükçe yüzüm daha da aydınlandı.
Benim gibi bir kontrol manyağı iseniz, hamur
yoğurmak belki de bir terapi. İstediğiniz şekli veremediğiniz bir hamur yoktur.
Yada şekil vermeyi geçtim, şöyle iyice bir yoğurup da hırsınızı alırsınız. Her
ne şekilde olursa olsun, kontrol sizde.
Hayatımda kontrol edemediğim şeylerin yerine,
ben bugün biraz hamur yoğurdum, ve çavdarlı mis gibi kokan bir ekmek yaptım. İnsanlar sokakta, dışarda kıyamet koparken,
benim kendimi sakinleştirmek için bulduğum en iyi yol buydu… elimden başka
türlüsü gelmedi.
No comments:
Post a Comment